Felsefe ve edebiyat gibi bilim dalları insanoğlunun kendi varoluşu ortaya çıkardığı bilim dallarındandır. Felsefe âlem, insan, varlık, değer, epistemoloji gibi birçok konuyu inceler. Felsefi etki ise toplumun bir kültür bütünlüğünde dışa vurumdur. Edebiyat, yazılı eserlerle ilişkili bir bilim dalıdır. Edebiyat ilmi insanı ve yaşadığı toplumun kültür ve düşünce yapısını sanatsal ve süslü bir dil ile yaşamı yansıtmasıdır. Felsefe ve Edebiyat bu bakımdan birbirini alakalı iki ayrı disiplindir. Toplumun yapı ve düşünce sistemi ve gelişmesinde ana yapı taşı konumunda bir nevi kadınlar yer almaktadır.
Osmanlıda döneminde birçok alanda sayısız eser kaleme alınmıştır. Bu eserlerin birçoğu günümüze ulaşırken, büyük bir çoğunluğu ise gün yüzüne çıkmamış yahut tarihin karanlık sayfalarında kaybolmaya yüz tutmuştur. Bizlerde alana katkı sağlamak amacıyla bu makalede 19 yy. 'da yaşamış olan Hacıbeyzâde Ahmed Muhtarın “Şair Hanımlarımız” adlı eserini felsefi bağlamda incelenmeye çalıştık. Osmanlı’da döneminde ki kadın şairlere eser felsefi bakış açısında değinmeye amaçladık. Kadın düşünürlerimizi tanıtmak, onların düşüne yapılarına hakkında sınırlıda olsa bilgi sahibi olmak açısından şiirleri incelenerek ve felsefi olarak değerlendirilmeye çalışılmıştır. Osmanlı’da kadın düşünürlerin çalışılmasına ön ayak oluşturulmak istenmiştir.
Branches of science such as philosophy and literature are among the branches of science in which human beings create their own existence. Philosophy examines many subjects such as the universe, human, value, epistemology. Philosophical influence is the expression of society in a cultural integrity. Literature is a science related to written works. The science of literature is the reflection of the culture and thought structure of man and the society in which he lives with an artistic and ornate language. Philosophy and Literature are two separate disciplines related to each other in this respect. In a way, women are the main building blocks in the structure and thought system of society and its development.
During the Ottoman period, countless works were written in many fields. While many of these works have survived to the present day, the vast majority of them have not come to light or have been lost in the dark pages of history. In order to contribute to the field, in this article, we tried to examine the work of Hacıbeyzâde Ahmed Muhtar, who lived in the 19th century, titled "Our Poet Ladies" in a philosophical context. We tried to touch upon the philosophical perspective of women poets and women in the context of the work in the Ottoman period. In order to introduce our women thinkers, to have limited information about their thought structures, their poems were examined and philosophically evaluated and it was aimed to create a pioneer for the study of women thinkers in the Ottoman Empire.